Çok Gez, Az Satın Al
Hangimiz alıp başımızı bir dünya turuna çıkmak için hayal kurmadık ki?
Muhtemelen pek çoğunuz yeterli gelirizin olmadığını düşündüğünüz için veya çok yoğun olup bu gibi boş bir işe vakit ayıramayacağınız için ileri bir tarihe ertelediniz. Belki de kurduğunuz hayali unuttunuz. Unuttuk. Çok gez! Az Al!
Diğer taraftan konu birşeyler satın almak olduğunda ise hepimiz doktora düzeyinde eğitim sahibi değil miyiz? Kullandığımız telefonun yeni modeli çıktı. Hemen almak lazım. Geçen yıl aldığım mavi gömleğin farklı bir tonu da çıkmış. Ondan da dolabımda olmalı. Dolabımda yer kalmadıysa eskileri bir depoya göndermem gerekiyor. İlla ki bu yeni olanı almam lazım. Bu döngü böyle gidiyor…
Neden Çok Gez, Az Satın Al
Youtube’da TEDxPortland’da Luis Vargas’ın yaptığı bir konuşma önüme çıktığında başlığı hemen beni kendine çekti. Tıklayıp dünyanın en güzel manzaralarından birinde, muhteşem bir havada Kadıköy – Karaköy vapurunda izledim. Moralim bozuldu. Yıllar önce benimsediğim az alışveriş yap çok gez mottosunu yüzüme vurucasına tekrar hatırlattı. O günler ne kadar mutlu olduğumu, yeni bir ülke görmek için haftasonunu iple çektiğim günler güzümün önüne geldi. Sonrasında hikaye benim için iyice karmalık bir hal almıştı.
Türk Hava Yolları’nda çalışmaya başlamış (evet seyahat etmem için pek çok farklı imkanım vardı) olmama rağmen birşeyleri keşfetmekten ziyade sadece görevli olduğum noktalar için seyahat etmiştim. Eski ben gitmiş. Yerine durmadan alışveriş yapan, ihtiyacı olmayan şeyler alıp daha ödemeleri bitmeden onlardan kurtulmanın yollarını arayan yepyeni bir ben gelmişti. Soranlara da vakit ve nakit olmadığı için yeterince gezemediğini mazeret olarak sunan klasik bir beyaz yaka profili çıkıyordu. (Neyse ki hikayenin sonunu henüz bilmesem de böyle devam etmemesi gerektiğinin farkına varıp bir süre önce istifa ettim.)
Yukarıda izlediğiniz videoda bahsedilen şey kısaca ihtiyacınız olmayan onca şeye vakit ve naktinizi harcarken gezmek için devamlı mazeret üretmeye son verin. Ne kadar çok farklı kültürle tanışabilirseniz dünyaya o kadar farklı açılardan bakıp kendinizce büyük olan problemlerin aslında birer hiç olduğunu, sadece bakış açımızın ve ön yargılarımızın hayatımızı nasıl da zehir etmeye yettiğini göreceksinizdir.
Hikayede bana geri dönersek ben yine eskisi gibi gezmeye, farklı kültürlerden insanlarla tanışmaya devam edeceğim. Satın alma konusunda (beni yakından tanıyanlar nasıl kendime ihtiyaçlar türettiğimi bilir) kendimce önlemler alıyorum. Çünkü daha önce yaptım. Yine yapacağım.
Özetle çok gezin. Az eşya satın alın. Satın aldığınız eşyalar sizi bulunduğunuz yere çiviler. Ama dünyada bir yere çivilenmeyecek kadar az süre kalıyoruz.